|
|
|
Son Tren İstasyonu
Uzar gider hayat buz kesen tren raylarında.
Bitmeyen bir yolculuk tıkırtı ve uğultular eşliğinde.
Çok uzaktan bir ses gelir vidası gevşemiş raydan.
Yaklaştıkça artar uzaklaştıkça azalır ses.
Bir bekçi oturur istasyonda en az kitabı kadar yaşlı.
Soğumuş çayını yudumlar kitaptan artakalan zamanda.
Ne gideni görür ne de geleni.
Alışmış ayrılıklara ve kavuşmalara.
Çalar tren düdüğü ne acı bir ses bu başlar heyecan.
Tırmalamaya başlar yeniden tekerler rayları.
Bakakalan gözler kalır ardımızda.
El sallarlar uzaktan uzağa.
Bilmem nereye gidiyor bu insanlar.
Her istasyonda aynı ressamın aynı tablosu var.
Kaderleri taklit edilmiş iki yüz.
Gülenler ağlayanlar.
Geleceği görebilirsin bir tren istasyonunda.
Bu raylar gittikçe biter.
Bir mahşer kalabalığıdır görünen.
Burası son istasyon burada ömür sona erer.
Ulubat GÜNEZ |
|
|
|
|
|
|