Verilemeyen Şiir
Gidiyorsun.
Çok mutlusun eminim.
Biran önce bavulunu toplayacaksın.
Her gece sevincini koynuna alıp uyuyacaksın.
Belki ailenden uzaklaşacağına üzüleceksin.
Sevincin bunun da üstesinden gelecek.
Kafam karışıyor.
İki iklimi birden yaşıyorum sanki
Güneşi, karı.
Çok seviniyor, çok üzülüyorum.
Kimse bilmiyor gülen yüzümün ardındaki hüznü.
Bende hissettirmemeye çalışıyorum.
Sabahlara dek uyuyamıyorum.
Uykusuzluk kervanındayım
Yalın ayak yürüyorum karanlığın kızgın kumlarında.
Susuzluğumu dindiriyor mutluluğun.
Tek tesellim, sevincin.
Gidiyorsun.
Tırmanırken uçağın merdivenlerinden,
Dönüp ailene el sallıyorsun.
Görmüyorsun en kuytu köşede saklanan birini.
Gizli gizli el sallayan...
Görmeyeceğini bile bile...
Boğazında bir şeyler düğümlenen.
Seni ne çok seviyorum diyemeyen,
Elindeki şiiri avucunda sıkıştırıp buruşturan...
Bilmiyorsun ardında kalan platoniği.
Belki de hiç görmeyeceksin hayatın boyu.
Yırtacağım elimdeki verilemeyen şiiri.
Sen okumadıktan sonra neye yarar.
Ardından tek dileğim mutlu ol.
Sen mutsuzken sevda neye yarar.
Ulubat GÜNEZ
|